Patlıcan, Solanaceae familyasındaki meyvesi yenilebilen ve Dünya çapında yetiştirilen bir sebze türüdür. Solanum cinsinin bir üyesi olarak, domates ve patates ile akrabadır. Domates gibi, derisi ve tohumları da yenebilir, ancak patates gibi genellikle pişirilir. Patlıcan, makro besin ve mikro besin içeriğinde besinsel olarak düşüktür, ancak meyvenin pişirme yoluyla yağları ve lezzetleri eti soğurma kabiliyeti, mutfak sanatlarında kullanımını genişletir.
Patlıcan, ilk kez muhtemelen iki bağımsız bölgede evcilleştirilmiştir: bunlardan biri Güney Asya diğeri ise Doğu Asya’dır. 2018’de Çin ve Hindistan bir araya gelerek dünya patlıcan üretiminin % 87’sini oluşturmuştur.
Patlıcan, ılıman iklimlerde yıllık olarak yetiştirilen hassas, tropikal çok yıllık bir bitkidir ve uzun hasat süresi gereklidir. Kök genellikle dikenlidir. Çiçekler beş loblu ve beyaz ila mor renktedir. Meyve kesildiğinde etin kesilmiş yüzeyi hızla kahverengiye döner (oksidasyon).
Patlıcan bitkisi 40 ila 150 cm boyunda büyür. 10 ila 30 cm uzunluğunda ve 5 ila 10 cm genişliğinde büyük, kaba yapraklı yaprakları vardır. Botanik olarak bir meyve olarak sınıflandırılan meyve, ilgili tütün gibi nikotinoid alkaloidleri içerdiği veya kaplandığı için acı tadı olan çok sayıda küçük, yumuşak, yenilebilir tohum içerir. Patlıcan meyvesinin farklı çeşitleri vardır. Tipik olarak mor, siyah, pembe, ala ve beyaz renkte olabilirler.
Patlıcan en iyi 21 – 29 °C’de gelişir. 30 °C’den sonra gelişim yavaşlar. Yüksek sıcaklıklar ve yüksek nem verimi azaltır.
Patlıcan bitkisi 5.5 – 6.8 arası pH’sı olan, kumlu tınlı ve drenajı – su tutma kapasitesi iyi olan topraklarda çok iyi verim verir.
Üreticiler, patlıcanları tek veya çift sıra halinde ekebilirler.
Tek sıra dikim için;
Sıra Üzeri Mesafe 40 cm ila 80 cm Sıra Arası Mesafe 90 cm ila 120 cm olmalıdır.
Çift sıra dikim için; ( birçok yetiştirici bu sistemi tercih eder)
Sıra Üzeri Mesafe 40 cm ila 80 cm Sıra Arası Mesafe 90 cm ila 150 cm olmalıdır.
Yani genel anlamda dekara 1.000 ila 2.000 arası patlıcan bitkisi dikimi hesaplanır.
Patlıcan ekilişi fideyle yapılması daha pratik olur. Tohum ekiminden 5 – 7 gün sonra ilk çıkışlar olur ve 40 – 55 gün içinde fideler 5 – 6 yapraklı hale gelerek dikime hazır hale gelir. Ekilişlerin çoğu baharlık olarak başlar. Yazın ortasından sonra aşırı sıcakla beraber bitki ekonomik ömrünü tamamlar. Akdeniz bölgesinde çoğu üretici bitkiyi temmuz ayında budar, eylül ayında tekrar ürün almaya başlar.
Patlıcan ekilişinde açık saha için sıcaklığın 15 °C’nin üzerine çıkması beklenir. Bitki, dondan etkileneceği için mümkünse bölgeye ait son don tarihini geçmiş olmak gerekir. Ülkenin daha ılıman bölgelerinde erkencilik sağlamak amaçlı yüksek seralara, 6 metre baranlara veya 2 metre tünellere ekiliş yapılabilir.
Malçlama nemin korunmasına yardımcı olur ve yabani otları ve mantar hastalıklarını önler. Yetiştiriciler tipik olarak, biraz odunsu saplar nedeniyle kaliksin hemen üstündeki meyveleri keser. Çiçekler, hem dişi hem de erkek yapıları içeren eksiksizdir ve kendinden veya çapraz tozlaşma olabilir.
Patlıcan bitkisi kuraklığa dayanıklı olmasına rağmen düzenli sulama ile maksimum verime ulaşır. Özellikle tozlaşma sırasında bitkinin suya ulaşabilmesi meyve kalitesini artıracaktır. Patlıcan için yapılabilecek en iyi sulama şekli damlamadır.
Domates, kırmızı biber ve patates gibi diğer Solanaceae bitkilerini etkileyen zararlı ve hastalıkların çoğu da patlıcan için de zarar oluşturur. Bu nedenle, genellikle yakın akrabaları tarafından daha önce işgal edilen alanlara dikilmemelidir.
Birçok patlıcan üreticisi patlıcanlarını budamayı tercih ederken, diğerleri budamanın bitkinin gelişimini ve meyve setini geciktirdiğini iddia ediyor. Bitkilerini budayanlar, gelişimin ilk aşamalarında 3-4 gövdeye sahip olduğunda bitkinin periferik gövdelerinin çoğunu çıkarırlar. Bu yöntemle, bitkiyi iki v-şekilli ana gövde boyunca daha da gelişmeye zorlarlar. Tüm büyüme dönemi boyunca uygun havalandırmayı önleyen fazla yaprakları kaldırırlar. Böylece bitkiyi nemden etkilenen hastalıklardan korurlar.
Gübreleme için her şeyden önce, tarlanızın toprak durumunu analiz ettirmelisiniz. Günümüzde çiftçiler, 2 ila 3 ay boyunca ekimden hasara kadar 10 – 15 gübre uygulaması yapmaktadır. Birçok çiftçi ekimden yaklaşık iki ay önce sıralara hayvan gübresi uygular. Ayrıca ekimden yaklaşık bir hafta önce tabana DAP uygulaması yaparlar ve ekimden 10 gün sonra gübrelemeye başlarlar.
Bu noktada, iz elementlerle (mikrobesinler) zenginleştirilmiş bir Azot-Fosfor-Potasyum 18:18:18 dengeli gübre uygularlar. İlk aşamalardaki yüksek Fosfor seviyeleri bitkilerin güçlü kök sistemi geliştirmesine yardımcı olacaktır. Ek olarak mikrobesinler, bitkilerin nakilden kaynaklanan stres koşullarının üstesinden gelmesini kolaylaştırır. Bir daha ki sulamada dengeli gübre ile sulama yapmaya devam ederler.
Meyveler görülmeye başlandığında Potasyum seviyelerini artırmaya başlarlar. Bu aşamalarda, bitkilerin büyük, iyi şekillendirilmiş meyveler oluşturmak için Potasyum’a daha fazla ihtiyacı vardır. Unutulmamalıdır ki bir çok patlıcan çeşidi Kalsiyum eksikliğine karşı hassastır ve meyvede uç çürüklüğü yapar. Siyah patlıcan çeşitlerinde ise hava sıcaklığına bağlı olarak renk açılmalarını başta demir olmak üzere metal içerikli gübrelerle önleyebiliriz.
Patlıcanların çoğu tam olgunluğuna ulaşır ve ekimden 60-80 gün sonra hasat için hazırdır. Genel bir kural olarak, çiftçiler tohumları kahverengileşmeden patlıcanları toplarlar.
Patlıcan elle ve birden fazla hasat seansında hasat edilir. Türkiye’nin büyük ticari çiftliklerinde, çiftçiler aynı alanda 3-4 hafta boyunca haftada 2 – 3 hasat seansı gerçekleştirmektedir. Yıllar süren uygulamadan sonra ticari yetiştiriciler, her sağlıklı bitkiden 12-15 tam boy patlıcan toplar, ancak bu aynı zamanda hasat edilen meyvenin çeşitliliğine ve istenen büyüklüğüne bağlıdır.
Yıllar süren uygulamadan sonra iyi verim, dekar başına 2,5 ila 4 tondur. Çiftçilerin dekar başına 6 ton veya daha fazlasını hasat ettiği durumlar vardır. Tabii ki, bu kadar yüksek verim sadece belirli koşullar altında elde edilebilir (yoğun tarım ve uzun yıllara dayanan deneyim).